Mayıs sonunda başlayan Tayvan Taipei uçuşuyla başlangıcını yaptığımız maraton şimdi Amerika San Jose ile devam ediyor. Yazıyı Türk Havayollarının Business Class yolcularına sağladığı yeni Dell XPS 13 2si1 arada üzerinde yazıyorum ve uçaktaki ücretsiz internet ile size ulaştıracağım 🙂
Dell XPS ailesi Windows dizüstü kullanacaklar için şu anda alternatifsiz en iyi seçim. Param var, Windows olsun ne olsun diyorsanız gidin XPS ailesinden size en uygun modeli seçin derim.
Neden THY sana bir dizüstü sağladı derseniz; bir süre önce Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 10’dan fazla ülkeden yapılan direkt uçuşlarda cep telefonundan büyük elektronik cihazların kabin içinde taşınmasını yasakladı.
Trump’ın uçaklardaki teknoloji yasağı Türkiye’yi de kapsıyor mu?
Bu yasak basında dizüstü ve tablet yasağı olarak yer alsa da bugün bizzat deneyerek gördüm ki cep telefonu dışında cep telefonundan büyük olan kulaklık, kamera dahil her şeyi kapsıyor. Uçağa girmeden önce bu eşyaları görevlilere teslim etmeniz gerekiyor. Uçuş sonrası da geri alıyorsunuz.
Yolculuk Türk Havayolları ile olunca ekonomi sınıfı uçuşlar için eğlence sitemi fazlasıyla yeterli. Zaten dizüstü açmak isteseniz alan oldukça yetersiz. Bu yüzden dizüstü bilgisayar veya tabletin görevliler tarafından alınması pek sorun olmuyor.
Fakat konu; uzanıp dinlenme, değişik lezletleri deneyimleme, eğlenme, çalışma için fazlasıyla yeterli alan ve imkan sunan Business Class’da yolculuk olunca dizüstü, tablet gibi işinizi devam ettirebileceğiniz cihazlardan uzak kalmak büyük sorun halini alıyor.
Türk Hava Yolları da bu olumsuzlukları aşmak adına Business Class yolcularına kabinde kullanabilecekleri ücretsiz bir dizüstü bilgisayar sağlıyor. Kendi bilgisayarım olmadıktan sonra anlamı yok diyordum ama bu yazıyı, verilen dizüstü ile yazdığım düşünüldüğünde erken konuşmuşum 🙂
İçinde Microsoft Office yazılımları da yüklü olan dizüstü özellikle benim gibi işi internet üzerinde olanlar için fazlasıyla işe yarar.
Gelelim bana 🙂 Şu anda San Francisco’ya uçuyorum ve iniş sonrası San Jose’ye geçeceğim. Türkiye’den bir grup gazeteci ile Apple WWDC 2017’yi yerinde takip edeceğiz.
Bu uçuş öncesinde de ASUS’un daveti ile Computex 2017’ye katılmak için Tayvan Taipei’ye gittik. Taipei’ye en son 2009 yılında gitmiştim ve bunca yıl sonra pek yabancılık çektiğim söylenemez. Gezi son derece eğlenceli ve verimli geçti. Taipei’nin bizi nefes almakta zorlayan aşırı nemli, kirli ve sıcak havasını bir kenara koyuyorum tabi.
Bir de şanslıymışız normalde daha da sıcak oluyormuş 🙂 Daha sıcak halini hayal dahi edemiyorum. Yemekler nasıldı diyenler için hemen yakınımızda bir Türk Lokantası vardı ama ocak başı diye tabir edilebilecek kendin pişir kendin ye mekanlarındaki etler de harikaydı. Bu sefer yiyecek düzgün şeyler bulduk 🙂
Amerika’dan ülkeye döner dönmez bir Ankara yolculuğu bekliyor beni. Giderken yüksek hızlı trenle gidip dönüşte uçakla geleceğim. Eğer bir aksilik olmaz ise BTK Başkanı Sayın Dr. Ömer Fatih Sayan ile görüşeceğiz ve internet düzenlemesi ile ilgili son durum hakkında bilgi alacağız.
Sonrasında ise Türk Telekom ile Londra’ya gideceğiz. Orada da eğer fırsat bulursam Türk Telekom yetkilileri ile bu konuyu konuşmaya çalışacağım. Herhalde Türk Telekom ile de bir söyleşi yapabilirsek AKN düzenlemesi ile yapılabilecek her şeyi yapıp görevimi tamamlamış sayabilirim kendimi 🙂
Haziran sonunda da kendime ve aileme zaman ayırıp biraz İstanbul’dan uzaklaşacağım. Temmuz gibi sahalara tam anlamıyla dönmüş oluruz artık 🙂
Görüşmek üzere selamlar, sevgiler 🙂